Hayatı planlamak...

· 206 sözcük · 1 dakikada okunabilir

Ebru gündeşin Demir attım şarkısında söylediği sözler aslında çok ağır bir yük taşıyor…

Güneşin doğuşu, batışı farksız Nasıl yaşanırsa yaşadım… (ben aşksız)

Devamı olsa da bu kısım bizim için önemli, paldır küldür yaşamak… Üzerine düşünmeden, ne olduğunu bilmeden; dünyayı, evreni ve kendini anlamadan nasıl yaşanırsa yaşamak…

Aşksız yaşam gibi gözükse de parantez içindeki kısmı saymazsak aslında araya sıkıştırılmış bir mesaj var, asıl bizim konumuz olan…

Rastgele ve üzerine düşünmeden, nasıl gördüyse öyle yaşamış birinin geçmişe baktığında söylediği şeyler gibi gözüküyor. Hiç bir şeyin farkında olmadan pata küte “yaşamanın” verdiği pişmanlığı söylemiş. Sadece gördüğünü yaşaması, yaşayanın kendisi olup olmadığı sorusunu aklına getirmiş, bunun sorgulamasıysa onu daha çok yormuş.

Hayatı yaşamak, hakkıyla yaşamak için yapılması gereken şeyler var. Öncelik tabii ki sorgulamak, sorgulayıp ulaşılması gereken kişisel değerler mutlaka var. Değerlerimiz kendimizi yaşamamız için gereken anahtarlar. Peki dünyaya bakışımız, bilgimiz gerçeği ve doğruyu yansıtmıyorsa nasıl “doğru"ya ve kendi değerlerimize ulaşabiliriz? Kendimizi, toplumu, dünyayı ve evreni tanımadan değerlerimizi belirlememiz mümkün müdür? Çünkü değer sandıklarımız bizim değildir ve büyük bir çelişki içerisindedir, çözülmesi ve oturtulması gereken bir çelişki…

Peki nasıl anlayacağız? Ne yapacağız sevgili sanatika? Öğrenmemiz gereken birkaç şey var başlangıçta:

  1. Kendini anlamak, Birey…
  2. Çevreyi anlamak, Toplum…
  3. Hayatı anlamak, Evren…

Birey, psikoloji ile Toplum, sosyoloji ile Evren ise felsefe ile tanınabilir.